Sonbaharı kurak geçiren kentte, son devirdeki yağışlar tarlaları yeşertti.
Yağışlar, ekim mesaisinin tamamlanmasının akabinde yağmura hasret kalan kanolanın köklerinin, yapraklarının güçlenmesini sağladı.
Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, AA muhabirine, kanolanın değerli bir yağlık bitki olduğunu söyledi.
“TÜM YÜK AYÇİÇEĞİNE BİNMİŞTİ”
Kanolanın ünite alandan en fazla bitkisel yağ elde edilen bitkilerin başında geldiğini, üretiminin ayçiçeğindeki yükü azaltacağını vurgulayan Kaya, “Ülkemizin yağ muhtaçlığının karşılanmasında tüm yük ayçiçeğine binmişti. Kışlık bir yağlık bitkisine muhakkak gereksinimimiz var. Kanolanın bu manada üretimi muhakkak yapılması gereken bir bitki.” diye konuştu.
Kaya, kanolanın kış aylarına muhakkak bir olgunlukta girebilmesi için erken ekildiğini anlattı.
Ekim ve kasım aylarındaki kuraklığın kanolayı olumsuz etkilediğini aktaran Kaya, son devirdeki yağışlarla birlikte kuraklık geriliminin ortadan kalktığını lisana getirdi.
Prof. Dr. Kaya, yağışlarla birlikte bitki çıkışlarının sağlandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Kanolanın yapraklarının ve kök tacının tam olarak oluşması, kışa hazırlıklı girmesi çok değerli. Zira kanola kış aylarındaki don olaylarından çok etkilenen bir bitki. Bilhassa ekim ayı büsbütün kurak geçti, kasım ayında da hoş bir yağış almadık. Ekim hazırlığı ve tohum atma sürecinde badireler yaşandı.
Yağışlar da gelmeyince kanolaların düzgün çıkmayacağı kanısına kapılmıştık. Ama bu son gelen yağışlar kanola bitkisindeki çıkışları sağladı. Şimdi tam kışa hazırlıklı diyemeyiz lakin 10-15 günlük daha güneşli bir hava kök tacının tam gelişimini ve kışa hazır girmesini sağlar.” (AA)