Hayvan sıhhatinde bütünsel yaklaşımın dünyadaki en değerli sözcülerinden Çiğ Besleyen Veteriner Topluluğu Kurucu Lideri Dr. Nick Thompson, “Gerçek besinlerle beslemeyi, evcil hayvanlarda sıhhatin önündeki manilerin kaldırılması olarak görüyorum” dedi.
Thompson, İstanbul’da veteriner doktorlar ve hayvanseverlerle buluştu. Türkiye’de birinci kez evcil hayvanlar için dondurarak kurutma (freeze-dried) teknolojisini kullanarak özgün çiğ besinler üreten Raw For Us’ın mesken sahipliğinde düzenlenen aktiflikte Dr. Thompson, köpek ve kedilerin hayatlarında fark yaratan besin seçimlerini anlattı. Dr. Thompson, köpeklerde kaşıntıdan böbrek hastalıklarına, kanserden artrite birçok farklı hastalığın önlenmesine çiğ beslemenin kıymetini bilimsel bilgilere dayanarak aktardı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Raw For Us Kurucusu Naz Çakıroğlu, “20 yıldır savunduğu çiğ beslenmenin ayrıntılarını dinlemek üzere Dr. Thompson’ı İstanbul’da ağırlamaktan ötürü çok memnunuz. Dr. Thompson, işlenmiş besinin tüylü dostlarımız için ziyanlı olduğunu ve elimizi çabuk tutup sıhhatleri ismine harekete geçmemizi öneriyor” dedi.
Dr. Thompson: Son 10 yılda Birleşik Krallık’ta evcil hayvanların beslenmesinde çiğ besine önemli bir geçiş var
Son 10 yılda Birleşik Krallık’ta evcil hayvanların beslenmesinde çiğ besine önemli bir geçiş olduğunu söyleyen Dr. Thompson, “Kuru mama üzere işlenmiş, sentetik besinlerle beslenen köpeklerle, gerçek besinlerle çiğ beslenen köpekler ortasında fark var. Gerçek besinlerle beslemeyi, hayvanlarda sıhhatin önündeki mahzurların kaldırılması olarak görüyorum. Köpeklerde çiğ beslemeye geçtiğinizde tesirini 2 günden 2 haftaya kadar görebiliyorsunuz. Daha sessiz, sağlıklı çalışan bağırsakları oluyor. Bağırsak mikrobiyomunu destekliyorsunuz. Çiğ besleme iştah denetimini sağlıyor. Yalnızca obezitenin önlenmesini değil, gereksinim varsa iştah açarak kilonun yükselmesine de katkıda bulunuyor. İstediğimiz vitamin ve destek ölçüsünü kendimiz denetim edebiliyoruz. Hidrasyon sağlayan mama veriyoruz. Diş taşı denetimini sağlayarak mümkün diş eti rahatsızlıklarının önlenmesine katkıda bulunuyoruz” tabirlerini kullandı.
Naz Çakıroğlu – Nick Thompson
“Her gün tıpkı gıdayı yediğimiz için değil, farklı besinleri tükettiğimiz için hayattayız”
Evcil hayvanların hayatları boyunca her gün birebir mamayı yediklerine dikkat çeken Dr. Thompson, “Gezegenimizde 8.7 milyon çeşit yaşıyor. Pekala, bu çeşitlerin kaçı her gün birebir gıdayı yiyor? Rastgele bir canlıyı her gün birebir besinle beslemenin mantıksızlığını anlamak için bilim insanı olmaya gerek yok. Tekdüze, daima birebir besinleri aldığınız bir beslenme olursa, bunun sıkıntıları kendini er ya da geç gösterecektir. Her gün birebir gıdayı yediğimiz için değil, farklı besinleri tükettiğimiz için hayattayız. Kedilerin ve köpeklerin de çeşitliliğin olduğu, gerçek besinlerle beslenmesinin değerinin altını çizmemiz gerek. Kuru mama ve konserve mamalarla onları her gün her öğünde işlenmiş besinlere maruz bırakıyoruz” sözlerini kullandı.
“Köpeklerimizde ve kedilerimizde bir obezite epidemiğinden bahsediyor olabiliriz”
İngiltere’de Liverpool Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya nazaran köpeklerin yüzde 74’ünün ya fazla kilolu ya da obez olduğunu belirten Dr. Thompson, “Köpeklerimizde ve kedilerimizde bir obezite epidemiğinden bahsediyor olabiliriz. Obez bir köpek öteki köpeklere nazaran 2 yıl daha az yaşıyor. Kuru mama, yüksek karbonhidrat içeriği nedeniyle insülini tetikleyerek evcil hayvanlarda diyabete yer hazırlayabiliyor. Bir etobur, karbonhidrat odaklı beslenirse bağışıklık sisteminden davranışına kadar her şey değişir. Bu; bir cet ya da köpeğe çimen yedirmeye ya da dizel ile çalışan bir araca akaryakıt koyulmasına benziyor” dedi.
Evcil hayvanların beslenmesinde yüksek proteinli diyetlerin gelecekte odaklanılması gereken bir alan olduğunu düşündüğünü belirten Dr. Thompson kelamlarını şöyle sürdürdü:
“2017 yılında Mark Robbins tarafından yapılan araştırmada 20 köpek az yağlı kuru mamayla, başka 20 köpek ise daha orta ya da yüksek yağlı çiğ besinle beslendi. Bu deney sonucunda en yüksek trigliserit kuru mamayla beslenen köpeklerde çıktı.”
Araştırmalara nazaran köpeklerin yüzde 25 oranında, 10 yaş ve üstü köpeklerin ise yarısının kansere yakalandıklarını söz eden Dr. Thompson, şöyle devam etti:
“Dünyadaki tüm canlılar ortasında en fazla kansere yatkın olan tıp, 10 yaş üzerindeki köpekler. Köpeklerimize nasıl bir ömür biçimi sunuyoruz ki kansere neden oluyor? 2000 – 2030 yıllarını kapsayan, çiğ beslenen kedi ve köpeklerdeki ömür müddetlerini ve kansere yakalanma oranlarını pahalandıran Uzun Ömürlü Evcil Hayvanlar Araştırması’nın tamamlanmasına 8 yıl kaldı. Lakin 22 yıllık sonuçlar; sentetik dediğimiz, işlenmiş kuru mamalarla beslenmeyen; gerçek, çiğ besinlerle beslenen köpeklerde kansere yakalanma oranının yüzde 3’e düştüğünü gösteriyor.”
|
Raw For Us Hakkında Raw For Us, Türkiye’de birinci kez özgün marka ve Ar-Ge’ye dayanarak kedi köpeklerin uzun yaşamalarını destekleyen klasik çiğ beslenmeyi freeze-dried teknolojisi ile sunuyor. Çiğ besinlerin soğuk zincire gerek kalmadan taşınmasını ve servis edilmesini sağlayan Raw For Us; sunumlar, reçete aktiflikleri ve kullanım kolaylıklarıyla özel bir menü yarattı. 2018 yılında Naz Çakıroğlu tarafından İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Zekeriyaköy’de 70 m2 kiralık üretim alanında kurulan Raw For Us, şu anda Kocaeli’nde kendine ilişkin tesisin 600 m2 alanında üretim faaliyetlerine devam ediyor. Her gün taze ve et, tavuk, hindi, hamsi, zerzevat, keçi sütü, zencefil, gezen tavuk yumurtası üzere içeriklerle yalnızca güzellik için üretim yapılıyor. Taze üretilen besinler www.rawforus.com üzerinden kargo ile tüm Türkiye’ye ve istek üzerine yurtdışına gönderiliyor. Her alışveriş, sokakta özgür yaşayan, bakım meskenleri, dernek ve barınaklarda muhafaza altında olan can dostlarımıza sağlıklı besinler ulaştırılmasına katkıda bulunuyor.
|
