Son dakika haberi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi’nde kendi ismini taşıyan külliyenin 1. ve 2. Etap Eğitim-Öğretim Binaları Açılış Merasimi’ne katılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları formda:
Bugün şahsen başka bir heyecan içerisindeyim. Üretim sürecinin her basamağını takip ettiğim külliyeyi açmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.
43 yıl evvel 1981 yılında artık ismiyle üniversitemizin İktisadı ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldum. Siyasi hayatımız boyunca şahsıma tevdi 60’ı aşkın fahri doktor unvanlarından en anlamlısını 2013 yılında üniversitemden aldım. Üniversitemle yakından ilgilendim vefa borcumu ödemeye çalıştım.
Türkiye’nin en esaslı en seçkin yükseköğretim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi’nin öğrencisi ve mezunu olmaktan gurur duyuyorum.
Uluslararası sıralamalarda Türkiye’yi temsil eden birinci 10 üniveriste ortasında yer aldık. Türkiye’ye nişce siyasetçi, hoca, gazeteci, başbakan ve cumhurvbaşkanı kazandıran Marmara Üniversitemizin her daim yanında olmaya devam edeceğiz. Üniversitelerimizin yurt dışına açılmasını çok pahalı buluyorum.
12 MİLYARLIK YATIRIM
Şehrimize ve üniversitemize iyi olmasını diliyorum. Külliyemizin inşasında emeği olanlara teşekkür ediyorum. 141 yıllık esaslı tarihinde Marmara Üniversitemizin yanında olmaya devam edeceğiz. Toplamda 12 milyar liralık yatırımla hayata geçirilen külliyemizle eğitim ve bilim alanındaki amaçlarımıza biraz daha yaklaşıyoruz.
“YABANCILARA KARŞI NEFRET DALGASI”
Misafir öğrencilerin Türkiye’ye ekonomik katkısı 3 milyar dolar civarında. Yabancılara karşı bir nefret dalgası oluşturulmak isteniyor. Seçim vaktinde 2 hafta boyunca köpürtülen nefret siyasetini sessizce seyrettik.
Türkiye’de ırkçılık ismi altında çok açık bir Türk düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı, topyekün Türkiye düşmanlığı yapılmaktadır.
Biz asırlar boyunca 3 kıta 7 iklimde hükümranlık kurmasına karşın tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir devletiz.
“HEP GENÇLERİ KULLANDILAR”
Hem 27 Mayıs öncesinde hem de 12 Eylül Darbesi öcnesinde emellerine ulaşmak için daima gençleri kullandılar. Siyaseti müdahale etmek için, darbeyele ortam hazırlamak için gençleri kullandılar. Tüm bunların bedelini milletçe hepimiz ödedik. İktisatta kalkınma seyahatimizin sık sık kesintiye uğramasıyla ödedik. Hak ve özgürlüklerde yasaklara mahkum edilerek ödedik. Güvenlikte terör örgütlerine istismar verilmesiyle ödedik.
2002’de vazifeye geldiğimizde Türkiye’nin bir daha darbe tuzağına düşmemesi için çok dikkatli olduk. Bizim yaşadıklarımızı çocuklarımız karşılamasın diye çok çetin çaba verdik.