Prof. Dr. Hasan Basri Koçer’in yürütücülüğündeki grup, 2 yıllık çalışma sonunda antibakteriyel tesirli, uygulandığı kumaşa yüksek emicilik sağlayan, esnek bir dokuma materyali ortaya çıkarttı. Bursa’da geliştirilen dokumacılık gereci kaplandığı yüzeyde bakterileri barındırmıyor.
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Tabiat Bilimleri Fakültesi Polimer Gereç Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Basri Koçer ve grubu tarafından kaplandığı yüzeyde bakteri oluşumunu önleyen polimerik dokumacılık gereci, 2 yıllık bir çalışmanın eseri.
150 YIKAMAYA KADAR ÖZELLİĞİNİ KORUYOR
Koçer ve grubunun yaptığı testler sonunda kaplandığı yüzeyde bakteri oluşumunu önlediği belirlenen dokumacılık eseri mikrobiyoloji tahlillerinden de muvaffakiyetle geçti. Hafifliği ve esnekliği sayesinde tercih edilen her yüzeye kaplanabilen materyal, kumaşlarda 150 yıkamaya kadar özelliğini koruyabiliyor.
Üniversitenin Polimer Gereç Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Koçer, polimer kimyası ve su membranları konusunda çalışmalar yaptığını söyledi. Çalıştıkları projeyle elde ettikleri polimerik kaplamalar sayesinde antimikrobiyal eserlerin kullanıldıkları yüzeylerde uzun müddet tesirini sürdürmesini sağladıklarını vurgulayan Koçer, çapraz bulaş riskini de minimuma indirdiklerini belirtti.
Antimikrobiyal kaplamalar alanında çalışmaları olduğunu belirten Koçer, şöyle konuştu:
“Son devirde patlak veren çikolata sınırlarındaki besin kontaminasyonu kriziyle birlikte antimikrobiyal kaplamalar daha tanınan hale geldi. Bu alanda proses sınırlarına yönelik çeşitli kaplamaları takımımla birlikte sentezliyorduk. Sıhhat Bakanlığı tarafından bunların test edilmesini sağladık. Sıhhat Bakanlığı tarafından yapılan tahlillerde kumaşlarda dört farklı bakteri tipine karşı yüzde 99.9 aktiflik sağlandı. Misal teknolojileri öteki ülkelerde de çalışılıyor ancak bizimki hibrit mikrolifli, hafif ve esnek bir materyal. Polimerik bir gereç olması hasebiyle farklı dokuma ya da yüzeye de entegre edilebilir.”
MALZEMEYE ŞİMDİDEN BİRÇOK FİRMA TALİP OLDU
Geliştirilen teknolojiyle yüzeydeki mikropların inaktive olduğunu söyleyen Koçer, geliştirdikleri kumaşa yönelik talep olduğunu da belirtti. Besin üretim sınırlarına da uygulanabilen dokumacılık materyalinin çikolata üretimi yapan birkaç büyük firmayla eserin satışı için görüştüklerini de söyledi.
TEMİZLİKTE KULLANILAN MİKTOFİBER BEZLER DE KAPLANDI
Birçok alanda kullanılan mikrofiber bezlerin yüzeylerini kapladıklarını anlatan Koçer, şunları kaydetti:
“Restoranların mutfak alanları ya da daha büyük çapta düşünürsek besin proses sınırlarında yüzeylerdeki mikrobiyal kalıntılar ve çapraz bulaşı çözülemeyen değerli sıkıntılardan biridir. Bu ortamlarda su da var suyu da kullanıyorsunuz, buralarda sıcaklığın tesiriyle birlikte su ve nişasta birleştiği vakit bakteri ve küfler için bir ömür ortamı oluşuyor. Mikrofiber bezlerin yüzeyindeki berbat kokuların sebebi bunlar. Geliştirdiğimiz teknolojide, yüzeydeki mikroplar, kısa mühlet içinde inaktive oluyorlar, çoğalamadıkları için hem makûs kokunun önüne hem de öteki bir alanın tekrar bakteriler tarafından kirlenmesinin önüne geçiliyor. İleride de bu çeşit bezlerin daha sıklıkla kullanıldığını göreceğiz, bilhassa besin üretimiyle ilgili sınırlarda.”
Koçer, geliştirdikleri eserin prototipten ticarileşmeye yanlışsız ilerlediğini söz ederek, “Bu geliştirdiğimiz projelerle ilgili daha evvelce patentlerimiz vardı. Bunları tekrar firmalarla görüşerek birtakım küçük değişikliklerle ticarileştirmeye çalışıyoruz” dedi. Polimer biliminin Türkiye’de kaplama, otomotiv, dokuma ve ambalaj dallarında çok değerli hale geldiğini vurgulayan Koçer, polimer mühendisliği kısım sayısının süratle arttığını da kelamlarına ekledi.