Trump’ın evine FBI baskını: ABD üçüncü dünya ülkesi oldu

ABD, siyasi tarihinde kanlı bir imza olarak anılan 6 Ocak Kongre baskınının tesirlerini hissetmeye devam ederken, ülke demokrasisi yeni bir darbe ile sarsıldı. ABD tarihinde birinci kere gerçekleşen olayda, FBI, 44. ABD Lideri Donald Trump’ın Florida-Palm Beach’teki konutuna baskın düzenledi. Onlarca casusun katıldığı baskının, Trump’ın ABD Lideri olduğu sırada Florida’daki konutuna saklı devlet evraklarını alıp almadığına ait bir soruşturmayla ilgili olduğu açıklandı. Fox News’in Trump’ın baskın sırasında New York’ta olduğunu belirttiği haberine nazaran, FBI konuttaki özel kasayı kırıp 15 kutu dokümana el koydu. Şubat ayında Beyaz Saray’ın arşivcisi David Ferriero, devlet sırrı içeren 15 kutu kaydın iadesi hakkında Trump ile bağlantı halinde olduğunu açıklamıştı. Baskını kendi toplumsal medya hesabı Trurth Social’dan duyuran ve Biden idaresine ağır tenkitlerde bulunan Trump’tan seçim manifestosu üzere açıklama geldi. Paylaşım sonrası Trump destekçileri, eski Başkan’ın konutunun etrafında toplanarak hareket yaptı.

Donald Trump

SEÇİM AYARLI BASKIN

45. ABD Lideri (seçimlere hile karıştığını ve kendisinin Lider olduğunu argüman ediyor) olarak yaptığı açıklamada Mar-A-Lago’daki konutunun kuşatma altında olduğunu belirten Trump, “Evim, büyük bir FBI casusu kümesi tarafından baskın yapılıp işgal edildi, bu milletimiz için karanlık bir vakittir. Daha evvel hiçbir ABD Başkanı’nın başına bu türlü bir şey gelmedi” dedi. Baskının 8 Kasım’da gerçekleştirilecek orta seçimler öncesi düzenlendiğine işaret eden eski Lider, “Baskın gereksiz ve uygunsuzdu. Bu, savcılığın misyonunu berbata kullanması, Adalet Sistemi’nin silahlandırılması ve 2024’te Başkanlığa aday olmamı istemeyen ve birebir biçimde Cumhuriyetçileri ve Muhafazakarları durdurmak için umutsuzca her şeyi yapacak olan Radikal Sol Demokratların saldırısıdır” sözlerini kullandı.

ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİNDE OLUR

Bu usul bir aksiyonun üçüncü dünya ülkelerinde gerçekleşebileceğini belirten Trump, “Ne yazık ki, Amerika artık o ülkelerden biri haline geldi, daha evvel görülmemiş bir seviyede bozukluk” dedi. Hillary Clinton’ın emsal muamele görmediğini belirten eski Lider, “Clinton’ın Kongre tarafından mahkemeye çağrıldıktan sonra 33 bin elektronik postayı silmesine ve asitle yıkamasına müsaade verildi. Beyaz Saray’dan antika mobilyaları bile aldı” kelamlarını kullandı.

ANAYASAL KRİZ

Baskın sonrası birçok siyasi tenkit ve kınama iletisi yayımladı. Trump’ın başkanlık vaktinde Sıhhat ve Halkla Bağlantılardan Sorumlu Bakan Yardımcılığı misyonunu üstlenen ve koronavirüs salgınında bilim konseyini baskıyla susturduğu tez edilen Michael Caputo, Fox News’a verdiği demeçte, FBI’ı, Sovyet periyodunda hukuksuz aksiyon ve suikastları ile nam salan Rus istihbarat örgütü KGB ile karşılaştırdı. Ülkenin “tam bir anayasal krizde” olduğunu belirten Kaputo, 2024’te seçimi kaybedeceğini düşündüğü Lider Joe Biden’a, baskına ait soruşturma açılacağını argüman etti.

DERİN DEVLETİN İŞİ

Eski Beyaz Saray Siyasi Yöneticisi ve Cumhuriyetçi Parti’nin değerli isimlerinden Matt Schlapp ise, baskının ABD derin devletinin işi olduğunu savundu. Amerika için en büyük tehdidin derin devlet yapılanması olduğunu belirten Schlapp, FBI’ın siyasetin aracı haline geldiğini söz etti. Siyasetçi, bu usul baskınların demokrasinin güçsüz olduğu bölgelerde görüldüğünü fakat artık ABD için de bu durumun geçerli olduğunu vurguladı. Florida Valisi Cumhuriyetçi Ron DeSantis ise, baskının, ülkedeki federal kurumların Rejim tarafından muhaliflere karşı silahlandırıldığını ispatlar nitelikte olduğunu kaydetti.

ADALET SİSTEMİ SİYASİLEŞTİ

Teksas senatörü Ted Cruz, baskın sonrası toplumsal medya hesabından hükümeti tenkit yağmuruna tuttu. Baskını, yolsuzluk ve gücün berbata kullanılması olarak tabir eden Cruz, Biden’ı düşmanlarına karşı Adalet Sistemi’ni siyasîleştimekle suçladı. Baskınla ilgili Adalet Bakanlığı’na sorular yönelten Cruz, “Hunter Biden’ı görmezden geldiniz, Hillary Clinton’ı görmezden geldiniz, siyahilerin protestolarını görmezden geldiniz, Jeffrey Epstein’ın müşterilerini görmezden geldiniz. Neden?” tabirlerini kullandı.

Gizli dokümanların üstüne sifon çekti

Baskından saatler evvel, Amerikan Axios haber sitesi, Trump’ın başkanlığı periyodunda resmi kayıtlara geçirilmesi gereken evrakları “tuvalete atmak” suretiyle yok ettiği argümanlarına ait yeni fotoğraflar paylaştı. New York Times gazetecisi Maggie Haberman’ın önümüzdeki aylarda yayınlanacak kitabında da yer vereceği savlarına nazaran, Trump, Oval Ofis evraklarını birçok kere saklamak yerine tuvalete atarak ortadan kaldırdı. Twitter hesabından açıklama yapan Haberman, fotoğraflardan birinin Beyaz Saray tuvaletinden, oburunun ise Trump’ın deniz çok seyahatlerinden birindeki tuvaletten çekildiğini söyledi.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et