Alper Serkan Soytürk, geçen 15 Ocak’ta kaybettiği babası için, “Ben ona çok düşkündüm. Babam çok farklı bir adamdı. Doksan yaşında dalgalara karşı yüzerdi” diyor.
Baba Mehmet Soytürk, üç yıl evvel 88 yaşını geride bırakırken, lösemi kanserine yakalandı.
Altı ay ömür biçildi.
Başvurdukları hekimin “Şansımızı deneyelim” demesi üzerine Toplumsal Güvenlik Kurumu (SGK) ile mutabakatlı olan Özel Medicana Çamlıca Hastanesi’nin Hematoloji kısmında Doç. Ö.S.’nin hastası olarak tedavi görmeye başladı.
Soytürk’e kan desteği yapıldı.
Dört ünite trombosit verildi.
Sağlık Uygulama Tebliği’ne nazaran Kızılay, gönderdiği kanların torba ve taşınma üzere maliyetleri için fatura gönderiyor. Bu para SGK tarafından hastaneye ödeniyor. Hastadan kan parası alınmaması gerekiyor.
Alper Serkan Soytürk ve Babası Mehmet Soytürk400 bin TL’den fazla ödedi
Fakat o gün Alper Serkan Soytürk’ün önüne kabarık bir fatura kondu.
Soytürk, “Bu nedir?” diye sordu.
“Kan parası” dediler.
Hem SGK’dan hem de hastadan kan parası alınıyordu.
Soytürk:
“Kandan para alınması yasaktır. Ağır bir cürümdür. Doku ve organ ticaretine girer. ‘Yasak olduğunu bilmiyor musunuz’ dedim. ‘Paket program’ dediler. Neyin paketi? Kan parası bu.”
Soytürk, Sıhhat Bakanlığı’na şikayette bulunduysa da tedaviye devam etti.
Yedi- sekiz ay geçti.
Bu kere de hematoloji hastalarının kredi kartı ve banka havalesi yoluyla değil, elden para ödeyecekleri bildirildi.
Soytürk, “Suçtur. Hangi cüretle elden para vermeyi teklif ediyorsunuz” diye itiraz ettiğini söylüyor.
Soytürk’e nazaran, 27 aylık müddette hastaneye 400 bin TL’yi aşkın kan parası ödediğini ileri sürüyor. Bu argümanını faturalarla belgeliyor. Faturada, ‘kan ürünü’ yazıyor.
Örneğin 4 Eylül 2021’de 2.028 TL, 13 Kasım 2021’de 2.037 TL, 16 Kasım 2021’de 1.291 TL, 7 Ocak 2022’de 2.139 TL ve 1 Nisan 2022’de dahil 2.337 TL ödediği görülüyor.
Bu ödeme içinde yüzde 8’lik KDV de var.
Soytürk, faturada yazılandan daha yüksek para ödediğini tez ediyor.
Covid’li diye hastaneden çıkarıldı
Baba Mehmet Soytürk, 20 Aralık 2022’de Covid’e yakalanınca Medicana Çamlıca Hastanesi’nden çıkarıldı.
Soytürk:
“Babamın ateşi çıkınca Doç. Ö.S.’yi aradım. Dedi ki ‘Yapacak bir şey yok. Israr etmeme karşın idare Covid’li hastayı kabul etmiyor.’ Kanunen de yasak, ahlaken de, anayasal eşitlik hakkına nazaran de.”
Soytürk, diğer hastaneye yatırıldı.
Ve 15 Ocak’ta Covid’ten hayatını kaybetti.
Kızılay’a: Hata ortağısınız
Alper Serkan Soytürk, babasını defnettikten sonra birinci iş olarak Kızılay’ı aradığını söz ediyor.
Soytürk:
“Kan parayla satılıyor’ dedim. ‘Biliyoruz, şikayet geliyor fakat müdahale yetkimiz yok’ dediler. ‘Kızılay’a vatandaşların istekli verdiği kanlar hastanede parayla satılamaz’ diye kamu spotu yayınlayın. Hata ortağısınız’ dedim.”
Soytürk, bu kadarla bırakmadı.
5 Şubat’ta Sıhhat Bakanlığı ve Medicana’ya ihtarname çekti ve babasının lösemi tedavisi yarıda kesilerek, mevte terk edildiğini savundu. Ayrıyeten kan parası alındığını tabir etti. “Kan tacirliği yapıldığı ortadadır” dedi.
15 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi’ne…
22 Şubat’ta SGK’ya ihbarda bulundu.
27 Şubat’ta İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda kan tacirliği, hastayı vefata terk, vergi kaçakçılığı ve öbür cürümlerden şikayetçi oldu.
Medicana, kan parasından ceza almış
Soytürk’ün argümanlarını sormak için Sıhhat Bakanlığı’nı aradım.
Yetkililer Soytürk’ün şikayeti üzerine 2021 yılında SGK tarafından inceleme yapıldığını, Medicana’nın hasta yakınlarından tahsil ettiği fiyatın uygunsuz bulunduğunu, fiyat iade edilmediği için ceza kesildiğini belirtti.
Öğrendim ki…
Medicana’ya ceza kesilmiş…
Ancak bu ceza Soytürk’e bildirilmemiş.
Ardından Medicana Çamlıca Hastanesi’ni arayarak, bu tezlere ait cevaplarını sordum.
Bir gün mühlet istediler.
Bekledim.
Ve dün bir paragraflık karşılık gönderdiler.
Yanıt şu halde:
“Hastamıza uygulanan süreçler için hasta onamları alınmış ve bilgilendirme yapılmıştır. Fiyatlandırmaya ait ise hastamızın birden fazla hastalık sahip olması nedeniyle çeşitli branşlarda sıhhat hizmeti aldığı ve buna nazaran ek fiyatın alındığı, bir kısım alanlarda fiyat alınmadığı tespit edilmiştir.”
Medicana yetkilileri, direkt yönelttiğim halde kandan para aldıkları suçlamasına girmiyor. “Parayı aldıysak, hastanın oluruyla aldık” diyor.
6 Şubat’ta 11 kenti birden vuran Kahramanmaraş sarsıntısından sonra yüzbinlerce yurttaş çadır bulamadığı için sokaklarda ayazda titrerken, Kızılay’ın deposundaki 2050 çadırı AFAD’a vermeyip AHBAP’a sattığı ortaya çıkmıştı.
Kızılay, tahminen kan satmıyor.
Fakat vatandaşın bağışladığı kana da sahip çıktığı söylenemez. Mehmet Soytürk üzere binlerce hastadan özel hastanelerde binlerce TL kan parası alınırken Kızılay bu soygunu izlemekle yetiniyor.
Yandaki pankartta Erdoğan’ın ismi var diye hakaretten dava açıldı
Sedat Peker, geçen eylül ayında AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile Sermaye Piyasayı Konseyi eski Lideri olan Ali Fuat Taşkesenlioğlu hakkındaki yolsuzluk argümanlarını ortaya attı.
Zafer Partisi Erzurum Vilayet Başkanlığı 18 Eylül’de bir üstgeçit ve köprü ile parti binasına “180 milyon dolar nerede? – Çaldıklarınızın hesabını vereceksiniz – #UyanErzurumHırsızVar” yazılı dört pankart açtı.
Dakikalar sonra pankartlar indirildi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı üst geçite pankart asan Zafer Partisi Yakutiye İlçe Lideri Yunus Kaya ve idare konseyinden Hasan Burhan Aydemir’e cumhurbaşkanına hakaret kabahatinden soruşturma başlattı.
Yasa mucibince dava açmak için Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, geçen 16 Ocak’ta müsaade verdi.
İlginç olan şu ki pankartta, cumhurbaşkanın fotoğrafı yok.
Cumhurbaşkanını ima eden bir sözcük bile yok.
Buna karşın neden mi dava açıldı?
Çünkü…
Üstgeçitte, Zafer Partililerin astığı pankartın yanında Erzurum Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin o tarihte düzenlediği ‘MNG Expo&Congress’ isimli fuarın pankartı vardı. “Yüzlerce Seçkin Markada yüzde 80’e varan büyük indirimler” sloganının yazılı olduğu pankartta, fuarın Memleketler arası Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezinde yapılacağı yazıyordu.
Ee?
Ee’si şu:
Zafer Partililer “Çaldıklarınızın hesabını vereceksiniz – #UyanErzurumHırsızVar” yazılı olan pankartı Milletlerarası Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi isminin bulunduğu pankartın yanına asarak, cumhurbaşkanına hakaret etmekle suçlanıyor.
Gözlerinize inanamayacaksınız ancak böyle!
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün müsaade yazısı şu halde:
“Üzerinde ‘Yüzlerce seçkin markada 80’e varan büyük indirimler. Memleketler arası Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi’ halinde yazı bulunan pankartın yanına üzerinde ‘180 milyon dolar nerede? Çaldıklarınızın hesabını vereceksiniz! Uyan Erzurum Hırsız Var’ halinde yazı bulunan pankartı asmalarının cumhurbaşkanına hakaret aksiyonu kapsamında değerlendirilebileceği…”
Zafer Partililer hakaret kasıtlarının olmadığını vurgulasalar da sonuç değişmedi. Bu kapsamda Kaya ve Aydemir’e cumhurbaşkanına hakaretten dava açıldı.
İlk duruşma 5 Mayıs’ta.